Ben hiç böyle
ıslanmamışım
Ne Üsküdar’da ne
Fatih’te.
Melekler öptükçe
Alnımın çizgileri değişiyor
karış karış
Adını Allah’ın şefkatinde
buluyorum
Ve sesleniyorum sana:
Rahmet Rahmet Rahmet!
Ruhum sancılardan evvel
Bühmâları kanatarak
geçmiş o diyara
Diriltsin diye beni
tekrar annem
Annemden sıyrılıp da
sitemler etmişim
Yeryüzü canlılarına
Bir şelalenin başucunda
Kımıl kımıl beklemişim
İşte karşımda mavi bir
gölgelik
Çarpışmış ama
parçalanmamışız
Bir çalılık gibi iç içe girmiş,
sonrasında
Sanki kum taneleri gibi dağılmışız
Yalnız benden sana senden
bana
Bizden yücesine
Cevherin içine dalıp
Dilime değmeden şarabın
bir damlası
Sarhoş olmuşum.
Ayıplanacak iş değil
bakmasınlar bana
Varsa marifeti ben bilmem
Alemlerin birbirine
karışmasını bilmiyorum anlatmayı
Gözleri olana misâl olmak
derdi benden uzak
Sensin yakın olan
vatanımın bir ucunda bana.
Bir rahmet düşüyor alnıma
Göğsümde karış karış bir
meleğin elleri dolaşıyor.
İçimde tutunamayan bir
merhamet,
Ne Güneş’e benzeyen ne
Ay’a
Ne minik yavruların
mahzunluğuna
Hepsine karışıp bulanmış bir
güzellik
Mavi bir gölgeliğin
kucağına doğru akıyor.
Ben hiç böyle
ıslanmamışım
Ne Üsküdar’da ne
Fatih’te.
Melekler öptükçe
Alnımın çizgileri değişiyor
karış karış
Adını Allah’ın şefkatinde
buluyorum
Ve sesleniyorum sana:
Rahmet Rahmet Rahmet!